Otomotiv devi Stellantis, organizasyon yapısını sadeleştirerek küresel ve bölgesel operasyonlarına daha fazla esneklik kazandırmayı amaçlıyor. Şirket, bu değişikliklerle sürdürülebilir büyüme ve müşteri memnuniyetini artırmayı planlıyor.
Bölgesel sorumluluklar artıyor
Stellantis, organizasyonel değişikliklerle bölgesel yönetimlere ürün planlama, geliştirme, üretim ve ticari faaliyetler konularında daha fazla yetki veriyor. Bu adım, şirketin küresel işlevleriyle daha uyumlu bir koordinasyon sağlamayı hedefliyor. Böylece bölgesel düzeyde karar alma süreçleri hızlanacak.
Yazılım faaliyetleri yeniden düzenlendi
Şirketin yazılım faaliyetleri, Ned Curic liderliğinde Ürün Geliştirme ve Teknoloji organizasyonuna entegre edildi. Bu değişiklikle yazılım geliştirme süreçlerinin daha etkin bir şekilde yönetilmesi amaçlanıyor.
Yeni liderlik atamaları yapıldı
Antonio Filosa, mevcut Amerika Bölgeleri Operasyon Direktörlüğü görevine ek olarak küresel kalite liderliği görevini de üstlendi. Ayrıca, Jeep markasının liderliği Bob Broderdorf’a, Peugeot markasının liderliği ise Alain Favey’e devredildi. DS Automobiles markası Xavier Peugeot tarafından yönetilecek, ticari araçlar birimi ise Anne Abboud’un sorumluluğuna verildi.
Pazarlama ve kurumsal iletişim yapısı değişti
Clara Ingen-Housz liderliğinde Kurumsal İlişkiler ve İletişim birimleri tek bir çatı altında birleştirildi. Olivier François yönetiminde ise yeni bir Pazarlama Ofisi kuruldu. Bu ofis, marka pazarlama ekiplerini bir araya getirerek küresel etkinlikler, reklam ve sponsorluk gibi alanlarda destek sağlayacak.
Yeni yapılanma müşteri odaklı büyümeyi destekleyecek
Stellantis Yönetim Kurulu Başkanı John Elkann, yapılan bu değişikliklerin organizasyonu sadeleştirirken yerel çevikliği artıracağını ifade etti. Ayrıca, müşterilere daha fazla içten yanmalı, hibrit ve elektrikli araç seçeneği sunmayı hedeflediklerini belirtti.
Stellantis, yeni organizasyon yapısıyla operasyonel esnekliği artırmayı ve müşteri odaklı bir yaklaşımı benimseyerek büyümeyi hızlandırmayı hedefliyor. Bu değişikliklerin, sürdürülebilir bir büyüme için temel oluşturması bekleniyor.