ABD’de 1980’lerden bu yana Ar-Ge harcamaları GSYH’nin %2,2’sinden %3,4’üne yükseldi. Ancak bu artış, beklendiği gibi verimlilik artışına yol açmadı. Chicago Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ufuk Akçiğit’in IMF’de yayınlanan çalışmasına göre, bunun nedeni büyük şirketlerin inovasyondan ziyade pazar hakimiyetine odaklanması.
Büyük Şirketler İnovasyonu Engelliyor mu?
Prof. Dr. Akçiğit’in araştırması, büyük şirketlerin daha az yenilikçi olduğunu ve rekabeti sınırlayan faaliyetlere odaklandığını gösteriyor. Bu faaliyetlerden biri, yetenekli çalışanları işe alarak rakiplerini zayıflatmak ve inovasyonu engellemek. Büyük şirketler, rekabet tehdidini nötralize etmek için bu stratejiyi uyguluyor.
Ar-Ge Teşvikleri Büyük Şirketleri Daha Fazla Destekliyor
1981 yılında başlatılan Ar-Ge vergi kredisi, büyük şirketlerin Ar-Ge harcamalarında domine olmasını sağladı. Bu teşvik, belki de istemeden, büyük şirketleri inovasyonun önüne geçen bir konuma getirdi. Politika yapıcılar, büyük şirketlerin rekabetçi bir ortam yaratmak yerine pazar hakimiyetini korumaya odaklanmasını sağlayan politikaları gözden geçirmeli.
Küçük Şirketlerin Yenilikçi Potansiyeli
Prof. Dr. Akçiğit, ABD’nin daha dinamik ve yenilikçi bir ekonomi yaratmak için küçük işletmeleri ve start-up’ları desteklemesi gerektiğini savunuyor. Bu, küçük işletmelere yönelik hedeflenmiş vergi kredileri, erken aşamadaki inovasyon için hibe programları ve yeni oyuncular için rekabeti teşvik eden politikaları içerebilir.
ABD, Ar-Ge harcamalarını artırmış olsa da, bu harcamaların faydaları eşit dağılmadı ve verimlilik artışı yavaşladı. Politika yapıcılar, rekabeti azaltan geleneksel sanayi politikalarının kullanımını yeniden değerlendirmeli ve inovasyon ekosistemini güçlendirerek ABD’nin yenilikçi yeteneklerini daha iyi kullanmasını sağlamalı.
