Et ve süt fiyatlarındaki yükseliş, gıda enflasyonunun ana nedenlerinden biri olarak Türkiye’de büyük bir sorun haline geldi. Özellikle son günlerde, temel gıda maddelerine yönelik fiyat artışları, çiftçilerde de protestolara yol açtı. Ancak, artan fiyatlar, et ve süt üretimindeki düşüşle açıklanabilir mi?
Üretim Verileri: Gerileme mi, Yükseliş mi?
Et ve süt fiyatlarındaki artış, ülke genelinde büyük bir endişe konusu. Peki bu fiyat artışları, üretim verilerinde de bir yansıma buluyor mu? Son dönemde yaşanan gelişmeler, hayvancılık sektöründeki üretim verilerine dair farklı görüşler ortaya koyuyor.
Et ve Süt Üretimi: Gerilemenin Nedenleri
TÜİK verilerine göre, 2020 yılından sonra metodolojide yaşanan değişiklik, hayvancılık verilerinde bir kırılma noktası oluşturdu. Hayvan sayılarının azalması, et ve süt üretimini de olumsuz yönde etkiledi. İthalata dayalı hayvancılık, son yıllarda artan maliyetler ve düzenlemelerle gerileme gösterdi.
TÜİK Verileri: Gözlem ve Tahminler
TÜİK’in Çiğ Süt Üretim İstatistikleri, 2020 yılından sonra inek sütünde net bir gerileme olduğunu gösteriyor. Ayrıca, kişi başına düşen et ve süt üretimi verileri de bu gerilemeyi destekliyor. Bu veriler, üreticilerin maliyet sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu ve enflasyonun bu sorunları daha da derinleştirdiğini ortaya koyuyor.
Sayımların Önemi ve Eksiklikleri
Son olarak, tarım sayımlarının önemi ve eksiklikleri de tartışılıyor. Uzmanlar, 2001 yılından bu yana bir tarım sayımının yapılmadığına dikkat çekerek, doğru ve güncel verilerin olmadığını belirtiyor. Bu da et ve süt üretiminin gerçek durumunu tam olarak yansıtmayı zorlaştırıyor.
Et ve süt fiyatlarındaki artış, üretim verilerindeki gerilemeyle açıklanabilir mi? TÜİK verileri, hayvancılık sektöründe üretimde bir düşüş yaşandığını gösteriyor. Ancak, sayım eksiklikleri ve metodolojideki değişiklikler, gerçek durumu tam olarak ortaya koymayı zorlaştırıyor. 2023 ve 2024 yıllarında gıda enflasyonunu etkileyecek tarım ve hayvancılık sektöründeki gelişmeler yakından takip edilmeli.