Euro Bölgesi’nde kamu borcunun gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYH) oranı, bu yılın ikinci çeyreğinde yüzde 88,1 seviyesine yükseldi. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ve Euro Bölgesi’nin 2024 yılı ikinci çeyrek kamu borcu ve bütçe açığı verilerini açıkladı.
Kamu Borcunda Artış
Verilere göre, Euro Bölgesi’nde ilk çeyrekte yüzde 87,8 olan kamu borcunun GSYH’ye oranı, ikinci çeyrekte 88,1’e çıktı. AB’de ise birinci çeyrekte yüzde 81,3 olan kamu borcunun GSYH’ye oranı, ikinci çeyrekte yüzde 81,5 seviyesine ulaştı. Böylece, toplam kamu borcu Euro Bölgesi’nde 13 trilyon 95 milyar avro, AB’de 14 trilyon 300 milyar euro seviyesine yükseldi.
Ülkeler Arası Farklılıklar
AB üyesi ülkeler arasında yılın ikinci çeyreğinde kamu borcunun GSYH’ye oranının en fazla olduğu ülke yüzde 163,6 ile Yunanistan oldu. Yunanistan’ı, yüzde 137 ile İtalya, yüzde 112,2 ile Fransa, yüzde 108 ile Belçika, yüzde 105,3 ile İspanya ve yüzde 100,6 ile Portekiz izledi. Söz konusu dönemde kamu borcunun GSYH’ye oranının en az olduğu ülkeler yüzde 22,1 ile Bulgaristan, yüzde 23,8 ile Estonya ve yüzde 26,8 ile Lüksemburg olarak belirlendi.
Bütçe Açığı
AB’de ilk çeyrekte yüzde 2,9 olan bütçe açığının GSYH’ye oranı, ikinci çeyrekte yüzde 3,1 seviyesine yükseldi. Euro Bölgesi’nde ise ikinci çeyrekte bütçe açığının GSYH’ye oranı yüzde 3’te sabit kaldı. AB ülkeleri arasında ikinci çeyrekte bütçe açığının en yüksek olduğu ülkeler yüzde 8,1 ile Polonya, yüzde 7,1 ile Romanya, yüzde 5,5 ile Fransa ve Slovakya, yüzde 5,4 ile Finlandiya, yüzde 5,1 ile Belçika ve Macaristan, yüzde 4,3 ile Malta ve yüzde 3,9 ile Avusturya oldu.
AB Kuralları
AB kurallarına göre, normal şartlarda üye ülkelerin kamu borçlarının GSYH’lerinin yüzde 60’ını, bütçe açıklarının da GSYH’lerinin yüzde 3’ünü geçmemesi gerekiyor. Bu sınırlar aşıldığında uygulanacak tedbirlerin AB Komisyonu’na bildirilmesi ve etkin mücadelenin yapılması gerekiyor. Ancak AB ülkelerinin önemli bir kısmı mali kurallara uymuyor.
Euro Bölgesi’nin kamu borcu, 2024 yılının ikinci çeyreğinde %88,1’e yükselerek 13 trilyon Euro’yu aştı. Bu artış, AB ülkelerinin birçoğunun mali kurallara uymaması nedeniyle endişelere yol açıyor. AB Komisyonu, bu durumun kontrol altına alınması için adımlar atılması gerektiğini belirtiyor.
