20 Bin Ton Bakır: Türkiye’nin Kayıp Katma Değeri – Türkiye, 2030 yılında yaklaşık 20 bin ton bakır kullanmayı hedeflerken, izabe tesislerinin yetersizliği nedeniyle işlenmemiş bakırı yurt dışına gönderiyor ve katma değer kaybediyor. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Ulusal Bakır Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin bakır izabe tesislerine yatırım yapması gerektiğini vurguladı.
Bakırın Önemi
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Ulusal Bakır Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, 2030 yılında yaklaşık 20 bin ton bakır kullanımının beklendiğini ve bunun da bakırın sanayideki önemini ortaya koyduğunu belirtti. Bahçıvan, özellikle otomotiv, enerji, beyaz eşya ve elektronik gibi sektörlerde bakırın kritik bir bileşen olduğunu vurguladı. Ayrıca, enerji altyapısı, yenilenebilir enerji ve elektrikli araç teknolojilerindeki yatırımların artmasıyla bakırın öneminin daha da artacağını söyledi.
20 Bin Ton Bakır: Türkiye’nin Kayıp Katma Değeri
Bahçıvan, Türkiye’nin rafine bakır üretim kapasitesi ve tüketimiyle dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer aldığını, ancak izabe tesislerinin yetersizliği nedeniyle işlenmemiş bakırın yurt dışına gönderildiğini ve katma değerin kaybolduğunu söyledi. Bu durumun, Türkiye’nin ekonomik büyümesine engel olduğunu vurgulayan Bahçıvan, yeni izabe tesisleri kurulması gerektiğini belirtti.
Yeşil Dönüşüm ve Bakır
Bahçıvan, küresel ticaretin dinamiklerini değiştiren yeşil ve dijital dönüşüm açısından bakıldığında bakır sektörünün hem riskler hem de avantajlar sunduğunu belirtti. Bakırın, tekrar tekrar geri dönüştürülebilen ham maddelerden biri olduğunu ve yenilenebilir enerji kaynaklarında yoğun olarak kullanılmasının avantaj sağladığını söyledi. Ancak sektörün su kullanımı, atık üretimi ve sera gazı emisyonları gibi çevresel risklerle de karşı karşıya olduğunu ifade etti.
AR-GE ve İnovasyon
Bahçıvan, bakır sektörünün küresel rekabette öne çıkması için AR-GE ve inovasyon çalışmalarının önem taşıdığını vurguladı. Yüksek saflıkta bakır üretimi, verimli işleme teknolojileri ve geri dönüşüm süreçlerinin geliştirilmesiyle sektörün rekabet gücünün artacağını ve yerli teknolojilerin geliştirilmesiyle endüstriyel uygulamalarda daha yenilikçi çözümler sunulabileceğini belirtti. Bahçıvan, üniversitelerle işbirliği yaparak sektöre bilgi transferi sağlanması ve yeni teknolojilerin uygulanabilirliğinin hızlandırılmasının önemli olduğunu söyledi.
Bahçıvan, bakır sektörüne yönelik teknoloji ihtiyaçlarının belirlenmesi, AR-GE faaliyetlerinin yürütülmesi, gerekli insan kaynağının yetiştirilmesi ve sektörün uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesi için enstitü benzeri bir yapılanmanın faydalı olacağını ve bunun en doğru adresinin İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) olacağını söyledi. Bahçıvan, üniversitelerdeki akademik bakış açısının, sanayinin ticari tecrübesiyle buluşmasının, ülkenin rekabet gücünün arttırılması için kritik önem taşıdığını vurguladı.