Edirne’de 3 Yeni Pirinç Çeşidiyle Tarıma Katkı: Çeltik Üretiminde Devrim mi?

Edirne, Türkiye’nin çeltik ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan bir bölge olarak biliniyor ve bu alanda yeni bir gelişme yaşandı. Ülkenin çeltik üretiminin %40’ından fazlasını karşılayan Edirne’ye, ‘Kırbıyık’, ‘Nehir’ ve ‘Lazer’ olmak üzere üç yeni pirinç çeşidi kazandırıldı.

Yeni Pirinç Çeşitleri Tarıma Katkı Sağlıyor

Edirne’de Trakya Tarımsal Enstitüsü’nün bahçesinde düzenlenen Tarla Günü etkinliğinde, yeni geliştirilen pirinç çeşitleri tanıtıldı. Etkinlikte sembolik çeltik hasadı yapıldı ve ‘Kırbıyık’, ‘Nehir’ ve ‘Lazer’ çeşitlerinin yüksek verimleri ve hastalıklara dayanıklılıkları vurgulandı.

Edirne: Çeltik Üretiminin Kalbi

Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne’nin planlı tarımsal üretimde öncü bir il olacağını vurguladı. Özellikle çeltik üretimi konusunda Türkiye’de önemli bir yere sahip olan Edirne, bilinçli tarım uygulamalarıyla da dikkat çekiyor. Vali Sezer, çiftçilerin yeniliğe açık olmalarının ve birbirleriyle dayanışma içinde olmalarının tarım geleceği için ümit verici olduğunu belirtti.

Sulama Sistemleri Geliştiriliyor

Vali Sezer, Edirne’de sulama sistemlerinin geliştirilmesi için önemli adımlar atıldığını belirtti. Küçük sulama sistemleri hızla hayata geçiriliyor ve Çömlek Köyü Barajı gibi projelerle Trakya Bölgesi’nin sulama ihtiyacı karşılanacak. Tarım Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’nın desteğiyle sulama projelerindeki aksaklıklar gideriliyor.

Yeni Çeşitler Deneme Bahçesinde Test Edildi

Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek, enstitünün kurulduğu günden bu yana 204 çeşidin geliştirildiğini ve tescil ettirildiğini söyledi. Enstitü tarafından geliştirilen ‘Kırbıyık’, ‘Nehir’ ve ‘Lazer’ çeşitlerinin deneme bahçesinde yapılan testlerde yüksek verimleri ve hastalıklara karşı dayanıklılıkları gözlendi.

Edirne’de tarıma kazandırılan üç yeni pirinç çeşidi, bölgenin çeltik üretimini daha da geliştirerek Türkiye’nin gıda güvenliğine önemli bir katkı sağlayabilir. Yeni çeşitlerin yüksek verimleri ve hastalıklara dayanıklılıkları, çiftçilerin gelirlerini artırması ve tarımın sürdürülebilirliğini sağlaması açısından umut vadediyor.