Trump’ın trans sporculara yönelik kararnamesi tartışmalara yol açtı

Eski ABD Başkanı Donald Trump, trans kadın ve kızların kadın spor kategorilerinde yarışmasını yasaklayan bir yürütme emri imzaladı. Bu karar, trans bireylerin hakları konusunda yeni bir tartışma başlattı.

Kadın sporlarını koruma gerekçesiyle yürütme emri

Trump, ‘Kadın Sporlarından Erkekleri Uzak Tutma’ başlıklı kararname ile federal kurumların Title IX yasasını trans sporcuların kadın kategorilerinde yer almasını engelleyecek şekilde yorumlamasını emretti. Ayrıca, kurallara uymayan okulların federal fonlarının kesileceği belirtildi. Karar, Ulusal Kızlar ve Kadınlar Spor Günü’ne denk gelecek şekilde yayımlandı. Trump, bu adımı ‘kadın sporlarına yönelik savaşı sona erdirme’ olarak nitelendirdi.

Tepkiler ve eleştiriler

LGBTQ+ haklarını savunan örgütler, bu karara sert tepki gösterdi. Athlete Ally, kararın trans gençlerin spor yapma hakkını elinden aldığını belirtti. Olivia Hunt ise bu kararın trans bireylerin sağlık hizmetleri ve güvenlik şartlarını kötüleştirdiğini ifade etti. Hunt, bu düzenlemeyi ‘marjinal bir topluluğa yönelik saldırı’ olarak tanımladı.

Trump yönetiminin trans haklarına karşı diğer adımları

Trump yönetimi, başkanlık süresi boyunca trans bireylerin haklarına yönelik çeşitli kısıtlamalar getirdi. Geçtiğimiz hafta, 19 yaş altındaki bireylerin cinsiyet geçiş sürecine girmesini yasaklayan bir başka kararname imzalandı. Ayrıca, federal hükümete cinsiyet politikalarını biyolojik gerçeklere göre yeniden düzenleme talimatı verildi.

Kararnamenin etkileri ve geleceği

Beyaz Saray, NCAA gibi büyük spor organizasyonlarının yeni yürütme emrini uygulamasını bekliyor. NCAA Başkanı Charlie Baker, federal düzeyde netlik sağlanmasının önemine vurgu yaptı. Ancak kararnameye karşı hukuki itirazların yapılması bekleniyor ve trans bireylerin temel haklarına yönelik tartışmalar sürecek.

Trump’ın trans sporcuları hedef alan kararı, hem ABD’de hem de uluslararası alanda yoğun tartışmalara neden oldu. Bu düzenleme, trans bireylerin hakları ve özgürlükleri konusunda yeni bir hukuki ve toplumsal mücadelenin başlangıcı olabilir.