ABD’de şubat ayına ilişkin tüketici güven endeksi, beklentilerin aksine düşüş göstererek son aylardaki en düşük seviyeye ulaştı.
Tüketici Güveni Kasım 2023’ten Beri En Düşük Seviyede
Michigan Üniversitesi’nin açıkladığı verilere göre şubat ayı tüketici güven endeksi, 7 puanlık bir düşüşle 64,7 seviyesine geriledi. Bu, kasım 2023’ten bu yana kaydedilen en düşük değer olarak dikkat çekiyor. Şubat için öngörülen önceki endeks değeri ise 67,8 idi. Bu durum, Amerikalı tüketicilerin finansal durumlarına ve gelecek beklentilerine dair endişeler taşıdığını gösteriyor.
Mevcut Ekonomik Koşullar Endeksi Sert Düşüş Gösterdi
Tüketicilerin mevcut ekonomik koşullara ilişkin değerlendirmelerini yansıtan mevcut ekonomik koşullar endeksi, şubat ayında 9,4 puan düşerek 65,7 seviyesine indi. Bu düşüş, Amerikalıların finansal durumlarına dair olumsuz bir bakış açısının güçlendiğini ortaya koyuyor.
Tüketici Beklentileri Endeksi 64 Seviyesine Geriledi
Gelecekteki ekonomik duruma dair öngörüleri ölçen tüketici beklentileri endeksi de şubatta 5,5 puanlık düşüşle 64 seviyesine indi. Bu veri, tüketicilerin ekonomik büyüme ve iş gücü piyasasına dair artan endişelerini yansıtıyor.
Enflasyon Beklentileri Kısa ve Uzun Vadede Arttı
Tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisi, şubat ayında yüzde 4,3’e yükselerek kasım 2023’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Uzun vadeli enflasyon beklentisi ise yüzde 3,5’e çıkarak mayıs 2021’den bu yana en büyük aylık artışı kaydetti. Bu artışlar, enflasyonun gelecekte hızlanacağına dair endişelerin arttığını gösteriyor.
Endeks Düşüşünün Temel Sebepleri
Michigan Üniversitesi Tüketici Anketleri Direktörü Joanne Hsu, tüketici güvenindeki düşüşün dayanıklı malların satın alınabilirliğine dair endişelerden kaynaklandığını belirtti. Hsu, tarife kaynaklı fiyat artışlarının olası etkilerinin bu endişeleri artırdığını ifade etti.
Şubat ayı tüketici güven endeksi, Amerikan ekonomisi için karamsar bir tablo çiziyor. Artan enflasyon beklentileri ve olumsuz ekonomik değerlendirmeler, tüketici güvenindeki düşüşün devam edeceğine işaret ediyor. Bu durum, gelecekteki ekonomik faaliyetler ve tüketici harcamaları üzerinde belirleyici bir rol oynayabilir.