ABD’de kripto yanlısı iki milletvekili, SEC’in airdrop’ları menkul kıymet olarak görüp görmediği konusunda belirsizlik yarattığını savunarak, SEC Başkanı Gary Gensler’dan bu konuya açıklık getirmesini talep ediyor.
SEC’in Airdrop’lara Yaklaşımı Eleştiriliyor
Kuzey Carolina Milletvekili Patrick McHenry ve Minnesota Milletvekili Tom Emmer, bu hafta Gensler’a gönderdikleri mektupta, SEC’in kripto alanındaki düzenleyici yaklaşımının merkezsizleşmeyi engellediğini savundu. Milletvekilleri, SEC’in 2023 yılında kripto milyarderi Justin Sun ve ilgili şirketlere karşı açtığı davaya atıfta bulunarak, SEC’in airdrop’ları menkul kıymet olarak görüp görmediği konusunda belirsizlik yarattığını belirtti. SEC, Sun ve şirketlerini TRX ve BTT tokenlerini kayıtsız menkul kıymetler olarak sunmak ve satmakla suçlamıştı.
SEC’in Airdrop’ları Menkul Kıymet Olarak Görmesi
SEC, özellikle Sun ve şirketlerinin yatırımcılara “kayıtsız aylık airdrop’lar” yoluyla BTT sattığını ve bunun menkul kıymet yasalarını ihlal ettiğini iddia etti. Bu dava hala devam ediyor. Emmer ve McHenry, Gensler’dan airdrop’ların 90 yıl önce Yüksek Mahkeme tarafından oluşturulan ve varlıkların menkul kıymet olarak sınıflandırılıp sınıflandırılmayacağını belirleyen Howey Testi ile nasıl bağlantılı olduğunu açıklamasını istiyor.
Airdrop’lar ve Howey Testi Üzerindeki Belirsizlik
Milletvekilleri mektupta, “SEC, ücretsiz dağıtılan menkul kıymet olmayan dijital varlıkların Howey Testi’ni ilgilendirdiğini mi düşünüyor? Eğer öyleyse, hangi koşullar veya düzenlemeler altında?” sorusunu yöneltti. Milletvekilleri, “Şirketler, genellikle havayolu milleri veya kredi kartı puanları gibi maddi olmayan değer temsilleri üzerinden müşterilere ödüller sunar ve bu durum Howey Testi’ni ilgilendirmez. Bu ödüller, katılımı teşvik etmek amacıyla ücretsiz dağıtılır; tıpkı airdrop’ların kullanıcıları ve geliştiricileri blockchain’in büyümesi ve merkezsizleşmesine dahil etmeyi amaçlaması gibi. SEC, ücretsiz verilen bu ödüller ile bir bireye airdrop yoluyla dağıtılan dijital varlıklar arasında nasıl bir ayrım yapıyor?” diye sordu.
Cumhuriyetçi milletvekilleri, 30 Eylül’e kadar yanıt talep ediyor. Bu talepler, kripto para düzenlemelerinin netleşmesi ve inovasyonun engellenmemesi gerektiği yönündeki endişeleri yansıtıyor. SEC’in vereceği yanıt sektördeki belirsizlikleri gidermek adına kritik bir öneme sahip olabilir. Salı günü Kongre’de konuşacak olan SEC yetkililerine bu sorular yeniden yöneltilebilir. Öte yandan Trump’ın DeFi projesinin yakında dava edilme potansiyeli de ABD’li siyasileri böyle bir tartışma alanı açmaya itmiş olabilir.