ABD’nin ticaret politikalarındaki değişimler, sübvansiyonlar, KDV ve döviz kurları gibi faktörlerle küresel ekonomiyi etkileyebilir.
ABD’nin Ticaret Politikaları ve Belirsizlikler
ABD yönetimi, ticaret ortaklarıyla ilişkilerini yalnızca tarife oranları üzerinden değil, sübvansiyonlar, KDV, döviz kurları gibi unsurları da değerlendiriyor. Bu kapsamlı yaklaşım, hangi pazarlarda ne ölçüde gümrük vergisi artışı yapılacağı konusundaki belirsizlikleri artırıyor. Fitch Ratings, bu durumun küresel ticaret dengelerini ciddi şekilde sarsabileceğini ifade ediyor.
Avrupa ve Gelişmekte Olan Ülkeler Daha Fazla Risk Altında
KDV oranlarının değerlendirme kapsamına alınması, Avrupa Birliği ile ABD arasındaki ticari ilişkilerin gerilmesine yol açabilir. Avrupa’nın yüksek KDV oranları, kıtanın ABD’nin politikalarına karşı daha hassas hale gelmesine neden olabilir. Ayrıca, Hindistan gibi ticaret fazlası veren gelişmekte olan ülkeler, yüksek tarifelerle karşılaşma riski taşıyor.
Fitch: Küresel Ekonomik Büyüme Baskı Altında
Fitch’in raporuna göre ABD’nin efektif tarife oranı yüzde 2,3’ten yüzde 8’in altına kadar çıkabilir. Bu artışın küresel ekonomik büyümeyi baskı altına alabileceği ve ticaret akışlarını değiştirebileceği belirtiliyor. Fitch, bu durumun özellikle küresel talebe bağımlı ülkeler için ekonomik riskleri artırabileceğine dikkat çekiyor.
Ticaret Sapması ve Tedarik Zinciri Etkileri
ABD’nin farklı ticaret ortaklarına değişken tarife oranları uygulaması, ticaret akışlarında sapmalara yol açabilir. Bu da küresel tedarik zincirlerinde dalgalanmalara neden olabilir. Fitch, evrensel bir tarife sistemine kıyasla bu tür bir yaklaşımın daha fazla ekonomik belirsizlik yaratabileceğini vurguluyor.
ABD’nin yeni ticaret politikaları, küresel ekonomide ciddi değişimlere yol açabilir. Fitch, bu politikaların geniş kapsamlı etkilerinin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.