Çin, düşen doğum oranları ve yaşlanan nüfusla karşı karşıya. Evlilik ve doğum oranlarını artırmak için benzersiz politikalar geliştiriliyor.
Nüfus Krizinin Temel Sebepleri: Dengesiz Cinsiyet Oranı ve Yüksek Maliyetler
Çin’de uzun yıllar uygulanan “tek çocuk politikası”, bugünkü nüfus krizinin temel nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Ayrıca, erkek çocuk tercihinin yaygın olması, evlilik çağındaki erkek sayısını kadınlardan çok daha fazla hale getirdi. Yüksek yaşam maliyetleri, konut fiyatları ve eğitim masrafları da gençlerin çocuk sahibi olma isteğini azaltıyor.
Devletin Çözümleri: Evlilik Yaşı ve Doğum Teşvikleri
Hükümet, evlilik yaşını 18’e düşürmeyi ve doğum yapan ailelere maddi destek sağlamayı önermeye başladı. Ayrıca, çocuk bakım hizmetleri artırılıyor ve ebeveyn izni süreleri uzatılıyor. Yetkililer, bu adımlarla doğum oranlarını yükseltmeyi hedefliyor.
Şirketlerin Yöntemleri: Evlenin ya da İşten Ayrılın!
Bazı Çinli şirketler, çalışanlarına evlenme baskısı yapıyor. Hatta bir firma, 30 Eylül’e kadar evlenmeyen çalışanlarını işten çıkaracağını duyurdu. Şirketler, bu tür kararlarla çalışan motivasyonunu artırmayı ve toplumsal refaha katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Ekonomik ve Sosyal Etkiler: İş Gücü ve Yaşlanan Nüfus
Düşen doğum oranları, iş gücü piyasasını olumsuz etkiliyor. Çalışabilir nüfus azalırken, yaşlı nüfus hızla artıyor. Bu durum, sağlık ve sosyal güvenlik sistemleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Ekonomik sürdürülebilirlik için genç iş gücüne olan ihtiyaç ön plana çıkıyor.
Çin, nüfus krizini aşmak için hem hükümet hem de özel sektör düzeyinde çaba gösteriyor. Ancak ekonomik zorluklar ve toplumsal değişimler bu süreci karmaşıklaştırıyor. Doğum oranlarının artırılması için daha fazla politika ve teşvik gerekiyor.