Dünya çapında altın talebi hızla artarken, ülkelerin altın üretimiyle tüketimi arasındaki farklar da dikkat çekici boyutlara ulaştı. Hindistan ve Çin, altın talebinde öncülük eden ülkeler arasında yer alıyor, ancak her iki ülkede de arz açıkları ciddi boyutlarda. Türkiye ise altın talebinde dünyada dördüncü sırada yer alıyor, ancak üretimi talebin sadece beş katından daha az.
Altın Talebinde Liderler: Hindistan ve Çin
Devasa mücevher endüstrisiyle Hindistan’ın altın talebi, yurt içinde üretilebilenin 50 katı. Çin ise talep ettiği altının üçte birinden fazlasını üretiyor. Hindistan’da altın, kültürel bir değer olmasının yanında zenginlik ve statü sembolü olarak görülüyor. Ülkenin bir milyardan fazla nüfusu, önemli bir altın talebi yaratıyor ve bu da Hindistan’ı arz ve talep arasındaki farkın en yüksek olduğu ülke yapıyor. Çin’in altın talebi ise özellikle Çin Merkez Bankası tarafından yönlendiriliyor. Merkez bankaları, enflasyona ve para biriminin devalüasyonuna karşı bir korunma aracı olarak altına yöneliyor ve Çin Merkez Bankası 2022’den bu yana altın rezervlerini 316 ton artırdı.
Türkiye’nin Altın Talebi ve Üretimi
ABD, altın talebinde üçüncü sırada yer alırken, Türkiye 2023 yılında 37 ton altın üretimiyle dördüncü sırada yer aldı. Ancak, Türkiye’nin 202 ton olan altın talebi, üretiminin beş katından daha fazla. Türkiye’nin altın talebindeki bu yüksek oran, ülkenin kültürel geleneklerinden kaynaklanıyor. Altın, Türkiye’de de yatırım aracı olarak değerlendirildiğinden, talebin yüksek olması doğaldır.
Altın Üretimi Tüketimden Yüksek Olan Ülkeler
Altın üretimi, tüketiminden yüksek olan ülkelerin başında Avustralya gelirken, ikinci sırada Rusya, üçüncü sırada da Kanada bulunuyor. Dünya Altın Konseyi verilerine göre, 2023 itibarıyla ülkelerin altın arz ve talepleri bu şekilde görünüyor.
Sonuç olarak, dünya genelinde altın talebi artmaya devam ediyor. Hindistan ve Çin gibi ülkelerde arz ve talep arasındaki farklar, ülkelerin kültürel özelliklerine ve yatırım stratejilerine bağlı olarak belirleniyor. Türkiye ise altın talebinde önemli bir oyuncu konumunda bulunuyor, ancak üretimi talebinin çok altında kalıyor.