Eylül ayı enflasyon tahminleri, Kasım ayında faiz indirimine dair piyasa beklentilerini alt üst etti ve Türkiye’nin ekonomik geleceği için yeni bir tartışma başlattı. Yabancı yatırımcılar, enflasyondaki belirsizlikler nedeniyle faiz indirimi beklentilerini ertelerken, reel sektör ise düşük faiz oranlarına ihtiyaç duymasına rağmen aceleci bir faiz indiriminin kazanımların kaybedilmesine yol açabileceği konusunda uyarıyor.
Enflasyon Tahminleri Yeniden Şekillendi
Piyasanın Kasım ayında faiz indirimine hemfikir olduğu dönemde gelen Eylül enflasyonu tahminleri, beklentileri yeniden şekillendirdi. Yabancı yatırımcılar, enflasyondaki belirsizlikler nedeniyle faiz indirimi beklentilerini ertelerken, yıl sonu enflasyon tahminlerini yukarı yönlü revize ettiler. Reel sektör ise her ne kadar düşük faiz oranlarına ihtiyaç duymasına rağmen, aceleci bir faiz indiriminin kazanımların kaybedilmesine yol açabileceği konusunda uyarıyor.
TCMB‘nin Faiz Politikası Kararı
Eylül ayı Para Politikası Kurulu (PPK) kararında politika faizini yüzde 50 seviyesinde üst üste 6’ncı ay sabit bırakan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), karar metninde değişikliğe gitti. Önceki PPK karar metinlerinde, “Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” ifadesini, “Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır” şeklinde revize etti.
Enflasyon tahminlerindeki değişim, Türkiye’nin ekonomik geleceği için yeni bir tartışma başlattı. Faiz indirimi beklentileri ertelense de, TCMB’nin para politikası araçlarını kullanarak enflasyonu kontrol altına alma çabaları devam ediyor. Reel sektörün düşük faiz oranlarına olan ihtiyacı ile enflasyonu kontrol etme ihtiyacı arasında hassas bir denge kurulması gerekiyor.