Türkiye’nin hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatı, bu yılın ilk sekiz ayında 7,8 milyar doları aşarak geçen yıla göre hafif bir artış gösterdi. Ancak sektörün lokomotifi olan buğday unu ihracatı, küresel fiyat düşüşleri nedeniyle önceki yıla göre 100 milyon dolar azaldı.
Hububat Sektöründe 7,8 Milyar Dolarlık İhracat
Bisküvi, buğday unu, bitkisel yağlar, şekerli ve kakaolu ürünler ile makarna başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün yılın 8 ayı sonunda toplam ihracatı yüzde 0,9 artışla 7,8 milyar dolar oldu. Bu dönemde ilk üçte yer alan ürün gruplarından buğday unu ihracatı 870 milyon dolar, makarna ihracatı 643 milyon dolar, tatlı bisküvi ve gofretler ihracatı ise 616 milyon dolar oldu. Irak’a yapılan toplam ihracatın yüzde 7,4 artışla 1,4 milyar dolara ulaştığı sektörde, ABD yüzde 9,6 düşüşe rağmen 427 milyon dolar ihracat ile ikinci sırada yer aldı.
Buğday Unu İhracatında Düşüş
Sektörün ihracatında ilk iki sırada yer alan buğday unu ve makarnada, küresel fiyatların gerilemesinin ihracat gelirleri üzerindeki etkisini değerlendiren TİM Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, buğday arz ve stoklarındaki yükselişin fiyatları aşağı çektiğini ve geçen seneye göre sadece buğday unu ihracatındaki gerilemeden ötürü ülke olarak 100 milyon dolara yakın bir ihracat gelir kaybı yaşandığını söyledi. Bu kaybın, dünyada düşen fiyatlar kadar, 15 Ekim’e kadar sürecek buğday ithalat yasağının da etkisiyle, uluslararası piyasalardaki düşük buğday fiyatlarıyla içerideki buğday fiyatlarının rekabet edemiyor olması sebebiyle ihracatımız üzerinde oluşturduğu baskının da etkisi olduğunu belirtti.
Kırmızı Mercimek İhracatı Arttı
Bu yıl kırmızı mercimek ihracat fiyatlarının dolar bazında yüzde 5 artığına dikkat çeken Tiryakioğlu, bu üründe 8 aylık gelirin 300 milyon dolara yaklaştığını belirtti. Türkiye’nin kırmızı mercimekte dünyada hem ekim alanı hem de üretim olarak ilk 5’te yer aldığına dikkat çeken Tiryakioğlu, “Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin’de üretilen kırmızı mercimeğin kalitesi ise dünya standartlarının da üstünde. Ülkemizde kişi başına yıllık ortalama 4-5 kilo gibi yüksek bir tüketimi olduğu için, yurt içindeki mahsul büyük oranda iç pazarı karşılıyor. Dahilde İşleme Rejimi kapsamında Kanada, Kazakistan ve Rusya gibi ülkelerden getirilen kırmızı mercimek de Türkiye’den yurt dışına ihraç ediliyor. Dünya bakliyat pazarındaki yerimizi sağlamlaştırmak ve gıda ticaretinde daha rekabetçi olabilmek için daha fazla mercimek üretimine ihtiyacımız var. Tarım ve Orman Bakanlığımızın uyguladığı destekleme politikaları geçen yıl kırmızı mercimek ekim alanlarını yüzde 23,3 oranında artırmıştı. Çiftçimizin bu alandaki potansiyeli görmesini ve dünyada her geçen yıl artan bakliyat talebini de gözeterek bu alana yoğunlaşmasını bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatı, bu yılın ilk sekiz ayında 7,8 milyar doları aşarak geçen yıla göre hafif bir artış gösterdi. Ancak sektörün lokomotifi olan buğday unu ihracatı, küresel fiyat düşüşleri nedeniyle önceki yıla göre 100 milyon dolar azaldı. Sektörün geleceği hakkında konuşan Tiryakioğlu, hem yurt içindeki üreticiyi hem ihracatçıyı memnun edecek şekilde gelişeceğini umduğunu belirtti.