Türkiye’de işgücü piyasasında çalışanların beklentileri hızla değişiyor. İş-yaşam dengesi, esneklik ve kariyer gelişimi çalışanların en önemli öncelikleri arasında yer alıyor.
İş-yaşam dengesi maaşın önüne geçti
Türkiye’de çalışanların yüzde 90’ı iş-yaşam dengesini en önemli kriter olarak görüyor. Maaş hâlâ kritik bir faktör olsa da öncelik sıralamasında iş-yaşam dengesi maaşı geride bırakmış durumda. Küresel ortalamalarla karşılaştırıldığında Türkiye’de bu oran daha yüksek seyrediyor. Maaşın önemine küresel düzeyde yüzde 82 oranında dikkat çekilirken, iş-yaşam dengesi yüzde 83 ile öne çıkıyor.
Esneklik talebi hızla artıyor
Çalışanların esneklik talepleri de belirgin şekilde artıyor. Türkiye’de çalışanların yüzde 83’ü çalışma saatlerinde, yüzde 82’si ise konum açısından esneklik bekliyor. Bu oranlar küresel ortalamaların oldukça üzerinde. Özellikle son 6 ayda çalışma saatlerindeki esnekliğin arttığını belirtenlerin oranı Türkiye’de yüzde 37’ye ulaşmış durumda.
Eğitim ve gelişim fırsatları kritik öneme sahip
Türkiye’de çalışanların yüzde 84’ü eğitim ve gelişim fırsatlarının iş seçiminde önemli olduğunu belirtiyor. Geleceğe dönük beceri geliştirme fırsatları sunmayan işleri kabul etmeyenlerin oranı ise yüzde 52. Özellikle yapay zekâ ve dijital beceriler gibi alanlarda yetkinlik kazanmayı bekleyen çalışanların oranı yüzde 65 ile küresel ortalamaların üzerinde.
İşveren güvenilirliği ve topluluk hissi önemli
Türkiye’de çalışanların yüzde 86’sı işverenleri tarafından güvenildiğini düşünüyor. Çalışanların yüzde 90’ı ise çalışma arkadaşlarıyla topluluk hissi oluştuğunda performanslarının arttığını ifade ediyor. Bu oranlar da Türkiye’nin küresel ortalamaların üzerinde olduğunu gösteriyor.
Toksik iş yerlerinden kaçış artıyor
Çalışanlar toksik iş ortamlarından uzaklaşma eğiliminde. Türkiye’de çalışanların yüzde 41’i toksik bir iş ortamı nedeniyle işinden ayrıldığını belirtiyor. Ayrıca, çalışanların yüzde 65’i kendini ait hissetmediği bir işten ayrılacağını ifade ediyor.
Türkiye’de işgücü piyasasında çalışanların beklentileri hızla değişiyor. İş-yaşam dengesi, esneklik ve kariyer gelişimi gibi faktörler, çalışanların iş tercihlerini belirleyen en önemli unsurlar haline geldi. İşverenlerin, bu değişen önceliklere uyum sağlaması, yetenek kaybını önlemek ve rekabetçi kalabilmek adına kritik bir adım olacaktır.